Herhangi bir sebeple kaybedilmiş olan dişlerin yerine; kemik içine yerleştirilen ve dişin kökü görevini gören parçalara ‘dental implant’ denir. İmplantlar büyük bir çoğunlukla, tamamen doku dostu bir malzeme olan, titanyumdan üretilir.
Uygun kemik tespit yöntemleri ile uygulanacak bölgedeki kemiğin boyutları ve kalitesi tespit edildikten sonra, tek diş eksikliği, birden fazla dişin eksik olduğu bölgelerde veya tamamen dişsiz çenelerin rehabilitasyonunda, implant uygulaması gerçekleştirilir.
Eğer uygulanacak bölgede yeterli kemik miktarı yoksa işlem öncesinde kemik tozları o bölgeye uygulanarak, işlem için yeterli kemik boyutları kazanılır.
İmplant uygulanacak kişinin, cerrahi bir işleme engel teşkil edebilecek, sistemik bir hastalığı olmaması gerekir.
Uygulama için hastaların 18 yaşını doldurmaları idealdir, herhangi bir üst yaş sınırlaması yoktur.
Ağız içi muayenenin ve röntgen tetkiklerinin ardından, implant uygulanacak bölgeye basit bir işlemle anestezi uygulanır ve implantı yerleştirme işlemi gerçekleştirilir. Kemik boyut ve kalitesine bağlı olmakla beraber, kemik ile implantın birbirine tutunması amacı ile ortalama 3 ay kadar beklenir. Bu sürede hasta günlük normal hayatına rahatlıkla devam edebilmektedir. Kemikle kaynaşma işlemi tamamlandıktan sonra implantın üst yapısı hazırlanır ve porselen dişlerin yapım aşaması başlar. Hasta yaklaşık olarak 4 ay sonunda yeni dişlerine sahip olur.
İşlem basit bir anestezi altında yapıldığından dolayı işlem sırasında herhangi bir ağrı duyulmaz. Doktorunuz, işlem sonrası herhangi bir ağrı veya başka bir problem yaşamamanız için gerekli tavsiyelerde bulunacaktır.
Ağız içine uygulanan implantların başarısı; tedavi prosedürleri ve sterilizasyon kurallarına uyulduğu takdirde %98 lere ulaşmaktadır.
Hasta, hekimin tavsiyerlerine uyduğu sürece ve agız hijyenine gereken önemi verdiği sürece de çok uzun yıllar, hiçbir sorun yaşamadan implantlarını kullanabilir.
Günümüzde; değişik sebeplerden dolayı kaybedilmiş olan dişlerin rehabilitasyonunda birçok tedavi yöntemi mevcuttur. Gelişen teknolojik imkanlarla paralel bir şekilde ilerleyen diş hekimliği ve implantoloji alanında da son yıllarda çok yol kat edilmiştir. Gelinen son noktada implantın avantajlarını kısaca sayacak olursak;
Tedavi sırasında, ağızdaki diğer dişlerde herhangi bir işlem yapmaya gerek kalmaz ki bu durum sağlam dişlerin korunması açısından çok büyük avantajdır!
İnsan dişine en yakın estetik ve fonksiyonda dişler elde edilir.
Hastanın kaybettiği tüm estetik faktörler ve çiğneme fonksiyonu geri kazanılmış olur.
Tedavi maliyetinin diğer yöntemlere göre daha fazla olması ilk bakışta dezavantaj gibi görünse de; hastanın konforu, ağız hijyenini sağlamadaki kolaylık, çiğneme fonksiyonu ve estetik üstünlükleri kıyaslandığında, en ideal tedavi yöntemidir.
